Geleneksel Doğum Kontrol Yöntemleri Nelerdir?

Doğum kontrol yöntemleri yüzyıllardır farklı coğrafyalarda, çeşitli geleneklere göre geliştirilen yöntemler bütünü olarak karşımıza çıkar. Günümüzde sıkça kullandığımız doğum kontrol yöntemlerinin temeli ise büyük oranda geleneksel doğum kontrol yöntemlerine dayanır. Çeşitli bölgelerde farklı sebeplerden ötürü geleneksel doğum kontrol yöntemlerinin kullanımına günümüzde de devam edilmektedir. Yazımızın devamında geleneksel doğum kontrol yöntemlerinin çeşitlerini öğrenebilir, bu yöntemler hakkında ihtiyaç duyabileceğiniz tüm bilgileri edinebilirsiniz!

Geleneksel Doğum Kontrol Yöntemleri

Geleneksel doğum kontrol yöntemleri fiziksel olarak kullanılabilecek araç gereçler olmadan ya da hormonsal etkiye sahip maddeler tüketilmeksizin gerçekleştirilen doğum kontrol yöntemlerine verilen addır. Geleneksel doğum kontrol yöntemleri doğum kontrolle aile planlaması için tercih edilen yöntemler arasında da yer alır. Doğum kontrol sağlamak için kullanılan geleneksel yöntemler, temelde üç başlık altında toplanabilir.

Yumurtlama Takibi Yöntemleri

Gebelikten korunma yöntemlerinin belki de en ilkel yollarından biri, yumurtlama düzenini takip etme yoluyla sağlanır. Yumurtlama düzenini takip etmek için kullanılabilecek iki yöntem bulunur. Bu yöntemlerden ilki servikal mukus takibi ile doğum kontroldür. Kadınlarda görülen ve vajinal akıntı olarak tanımlanan durum, farklı yumurtlama dönemlerinde çeşitli özellikler kazacaktır. Yumurtlamadan önce oldukça ince yapılı olan, adeta su kıvamında gözlemlenen ve şeffaf renkli olan servikal akıntının miktarı da fazladır. Yumurtlama sonrasında ise servikal akıntı miktarı azalır, akıntı yapışkan bir hal alır, akıntının kıvamı jölemsi şekle bürünür ve rengi koyulaşır. Servikal akıntının en bol ve en ince kıvamlı olduğu dönem 2 ile 4 gün arasında değişebilen bir süreçtir ve bu süreçte yumurtlama miktarı oldukça yüksektir. Dolayısıyla bu dönemde korunmasız ilişkiye girmek yüksek gebelik riskine sahiptir.

Yumurtlama takibi için kullanılabilen yöntemlerden bir diğeri ise takvim takibi ile doğum kontroldür. Kadınların yumurtlama döngüsü eğer döllenme ile sonuçlanmazsa adet kanaması yaşanır. Yumurtlama ve adet görme süreci ortalama 28 gün sürse de bu süreç başta hormonal etkenler olmak üzere çeşitli faktörlerden etkilenebilir ve otuz beş güne kadar uzayabilir. Takvim takibi yöntemini kullanabilmek için yirmi yedi günden fazla süren adet döngüsüne sahip olmanız ve düzenli olarak adet görmeniz gerekir. Takvim takibi yöntemine başlayabilmek için en az altı ay boyunca regl dönemlerinizi takip etmeniz gerekir. Eğer her ay aynı dönemde regl oluyorsanız ve regliniz aynı uzunlukta devam ediyorsa takvim takibi ile doğum kontrolü sağlayabilirsiniz. Bu yöntemde adetin ilk 8 günü korunmasız ilişki yaşama bakımından nispeten güvenlidir. Dokuzuncu gün ile on sekizinci gün aralığında yumurtlama miktarı yüksek olacağından dolayı bu dönem içerisinde korunmasız ilişki önerilmez. On dokuzuncu günden döngünün başına kadar geçen süreç de yumurtlamanın düşük seyrettiği ve korunmasız ilişki için güvenli sayılabilecek bir süreçtir.

Geri Çekilme Yöntemi

Geri çekilme ile doğum kontrol cinsel ilişki sırasında erkeğin doyuma ulaşmak üzere olduğu anda dışarı çıkması ve bu sayede spermlerin vajinal kanala ulaşmaması ile gerçekleştirilen geleneksel doğum kontrol yöntemidir. Sorumluluğun erkek üzerinde olduğu bu korunma yönteminde risk oldukça fazladır. En ilkel doğum kontrol yöntemlerinden biri olan geri çekilme yönteminin riskli olmasının iki sebebi bulunur. Bu sebeplerden ilki, ilişki sırasında açığa çıkabilecek olan halk arasında “zevk suyu” olarak da bilinen prostat salgısının eser miktarda sperm bulundurabilmesidir. Bu salgının içinde bulunan spermler de gebeliğe yol açabilir. Geri çekilme yönteminin riskli olmasının diğer sebebi ise bu yöntemin kontrolünün kimi zaman zor olabilmesidir.

Laktasyonel Amenore Yöntemi

Doğumdan sonra emziren annelerde ortalama olarak ilk altı ay boyunca doğal bir doğum kontrol mekanizması geliştiği bilinmektedir. Bu duruma “laktasyonel amenore yöntemi” adı verilir. Bu yöntemin işlev gösterebilmesi için doğumdan itibaren bebeğin sürekli olarak, sık sık emziriliyor olması gerekir. Bebeğin beslenmesinde kullanılan tek ürün anne sütü olmalıdır, bebek ek gıda almamalıdır. Bu yöntemin işe yarayabilmesi için anne, bebeğini emzirdiği süre boyunca adet görmemelidir ve emzirilen bebek altı aydan küçük olmalıdır.

Geleneksel Doğum Kontrolü Yöntemlerinin Avantajları

Geleneksel doğum kontrol yöntemlerinin avantajlarının başında bu yöntemlerin oldukça maliyetsiz oluşu gelir. Aynı zamanda geleneksel doğum kontrol yöntemleri hormonal denge ve vücut sağlığı üzerinde ciddi etkilere de yol açmayan yöntemlerdir.

Geleneksel Doğum Kontrol Yöntemlerinin Dezavantajları

Geleneksel doğum kontrol yöntemlerinin dezavantajları da bulunur. Bu yöntemlerin dezavantajlarının başında düşük güvenilirlik seviyesi gelir. Geleneksel doğum kontrol yöntemleri, yenilikçi doğum kontrol yöntemlerine kıyasla daha az güvenilirdir. Bu yöntemlerin düzenli olarak, tek başına kullanılması gebelik riskini artırabilir. Aynı zamanda geleneksel doğum kontrol yöntemleri cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı bir koruma sağlamaz.

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.