Erken Doğum Nedir ve Hangi Durumlarda Bir Risktir?

Anne karnında bebeğin sağlıklı gelişim gösterebilmesi için gerekli olan süre otuz sekiz hafta olarak bilinmektedir ancak otuz dört haftalık bebekler, doğum sonrasında dış dünyaya adapte olabilecek özelliklere sahip olmuş kabul edilir. Normal bir gebelik süreci ortalama olarak kırk hafta sürmektedir. Kimi durumlarda bebek otuz sekiz haftalık tam gelişim döngüsünü tamamlayamadan doğum başlayabilir. Bu duruma erken doğum adı verilir. Erken doğum, anne ve bebek üzerinde çeşitli olumsuz etkiler yaratabilir ancak doğru müdahale ile erken doğum ile oluşabilecek olan sorunlar en aza indirilebilir. Erken doğumu önlemek için kullanılabilecek çeşitli yöntemler de bulunur. Yazımızın devamında erken doğum riski hakkında ihtiyaç duyabileceğiniz tüm bilgileri edinebilir ve erken doğumu önlemek için dikkate alabileceğiniz yöntemleri öğrenebilirsiniz!

Erken Doğum Riskinin Meydana Gelme Sebepleri

Erken doğum riskinin açığa çıkmasına sebep olan durumların birçoğu anne adayının sağlık durumuyla ilgilidir. Anne adayı hipertansiyon, diyabet, kansızlık ve kalp problemleri gibi hastalıklarda mustaripse erken doğum riski artmaktadır. Aynı zamanda anne adayı hamilelik sırasında ağır üriner veya vajinal enfeksiyon geçirdiyse; bu durum da erken doğum riskini artıran faktörler arasında yer alır.

Anne adayının rahminde çeşitli yapısal ve şekilsel bozukluklar mevcutsa ve rahim boşluğunda büyüyen miyomlar bulunuyorsa; bu etkenler de erken doğum riskini artırabilir. Çoğul gebeliklerde de erken doğum ihtimali artar. Bunun yanı sıra gebelik sırasında preeklampsi ve polihiramniyos gibi durumlarla karşılaşılması da erken doğum riskini açığa çıkarır. Kimi zaman plasentanın rahim duvarından erken ayrılması durumuyla da karşılaşılabilir ve bu durum erken doğumu başlatabilir.

Hamilelik sırasında sigara kullanımı erken doğum riskini artıran başlıca faktörlerden biriyken, fiziksel travmalarla karşılaşılması da erken doğum sürecini başlatabilir.

Anne adayının yaşı on altının altında ve otuz beşin üstündeyse de erken doğum riski artmaktadır. Gebelik sırasında aşırı kilolu ya da aşırı zayıf olunması da bir erken doğum sebebi olabilir. Eğer anne adayı doğum yaptıktan sonraki altı ay içinde yeniden hamile kalırsa, erken doğum riski artmaktadır. Gebelik öncesinde düşük yapılmış olması ya da daha önceki bir gebeliğin erken doğumla sonlanması da gebelikte erken doğum riskini artıran faktörler arasında yer alır.

Kimi durumlarda gebelik, anne adayının hayatı açısından çeşitli risklere sebep olabilir. Bu durumda doktor müdahalesiyle erken doğum gerçekleştirilebilir ve bu sayede annenin hayatı kurtarılabilir. Bu gibi durumlarda erken doğan bebek de bebek yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınabilir.

Erken Doğumun Oluşturduğu Riskler

Erken doğum her ne sebeple açığa çıkmış olursa olsun anne ve bebek üzerinde çeşitli etkilere yol açabilir. Bu etkilerin en temelinde bebeğin çeşitli sağlık sorunlarıyla yüzleşmesi gelir. Erken doğan bebeklerde bağırsak sorunlarının, solunum problemlerinin, kalp hastalıklarının, işitme duyusunda problemlerin ve miyop başta olmak üzere çeşitli görme bozukluklarının açığa çıkma olasılığı oldukça yüksektir. Erken doğum, bebeğin sarılık geçirmesine de yol açabilir. İleri senaryolarda ise erken doğan bebeklerde kafa içi kanamalar ve ciddi enfeksiyonlar gelişebilir.

Erken Doğum Riskinin Tespiti

Erken doğum hemen hemen her anne adayı için gelişebilecek bir riskken bazı durumlarda erken doğum riski artabilmektedir. Ancak, erken doğum riskinin tespiti için yararlanılabilecek çeşitli yöntemlerin mevcut olduğu da göz önünde bulundurulmalıdır.

Erken doğum riskinin tespiti için kullanılan yöntemlerin başında smear testi gelir. Smear testi rahim ağzı kanseri riskini, vajinal enfeksiyonları ve rahim hastalıklarını tespit etme konusunda oldukça önemli veriler sağlayan bir yöntemdir. Rahim ağzı kanseri riski, enfeksiyonlar ve rahim hastalıkları; gebelik döneminde erken doğum riskini artıran faktörler arasında yer alır. Gebelik düşünen kadınların mutlaka smear testi yaptırarak normal dışı sonuçlar alınması durumunda uygun tedaviye başlaması önerilir.

Erken doğum riskinin tespiti için gebelik döneminde kontrollere düzenli olarak gidilmesi de oldukça önemlidir. Rahim içi görüntüleme yöntemleri sayesinde bebeğin gelişimi ve rahmin durumu kolayca takip edilebilir. Aynı zamanda gebelik sürecinin takibini sağlayan gestasyonel yaş ile bebeğin gelişim sürecinin takibini sağlayan fetal yaş arasındaki farkın hesaplanarak kontrol altında tutulması da erken doğum riskinin tespitinde kilit rol oynar.

Gebeliğin yirmi dördüncü haftası ile otuz dördüncü haftası aralığında erken doğum riskinin tespiti için kullanılan fetal fibronektin testi de özellikle son dönemde yaygın şekilde tercih edilen risk tespit yöntemlerinden biridir. Vajinal akıntıda bulunan proteinlerin incelenmesiyle iki hafta içinde erken doğum yaşanıp yaşanmayacağına dair verilere ulaşılabilir.

Erken Doğumun Belirtileri

Gebeliğinizin özellikle otuz dördüncü haftasından itibaren kasıklarınızda baskı hissediyorsanız, belli dönemlerde adet sancısına benzer ağrılar yaşıyorsanız ve çeşitli kasılmalar hissediyorsanız; bu durum erken doğum sürecine girmekte olduğunuzun habercisi olabilir. Aynı zamanda gebelikte koyu kıvamlı, sümüksü ve kanlı bir akıntı gözlenmesi ya da şiddetli kanamaların yaşanması da erken doğuma dair belirtiler arasında yer alır. Karın bölgesinde ve kasıklarda gerginlik hissi, vajinal yoldan aniden boşalarak gelen bol miktarda sıvı, ciddi karın ve bel ağrıları da erken doğum belirtileri arasında yer alır.

Erken Doğumu Engelleme Yöntemleri

Gebelik sürecinde erken doğum riski barındıran anne adaylarının sıkı bir doktor takibi altında bulundurulması ile erken doğumu engellemek mümkündür. Bu noktada erken doğumu önlemek için kullanılabilecek çeşitli yöntemler söz konusudur. Bu yöntemlerin başında anne adayını yaşam tarzını değiştirme konusunda teşvik etmek bulunur. Sigara ve alkol tüketiminin bırakılması, iyi bir beslenme düzeni sağlanması, uyku ve dinlenme miktarına dikkat edilmesi; erken doğum riskini azaltabilecek yöntemler arasında yer alır. Daha ciddi risk durumlarında anne adayının hastanede tedavi altına alınması gerebilir. Anne adayına damar yolu açılarak serum uygulaması yapılır. Erken doğum riskini azaltmak için rahim kasılmalarını kontrol altına almaya yarayan tokolitik ajanlar da gerek görülmesi durumunda seruma ilave edilebilir. Erken doğum riskini en aza indirmek için anneye oral yolla alınan çeşitli haplar ve vajinal yolla kullanılan fitiller kullanması da tavsiye edilebilir.

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.