Doğum Sonrası Lohusalık Dönemi

Anne adaylarının yaklaşık dokuz ay süren mucizevi gebelik serüveni doğumla son bulur ve çok daha heyecanlı bir süreç olan annelik yolculuğu başlar. Bebeğinizle tanıştığınız, annelik hissini iliklerinize kadar hissettiğiniz ve vücudunuzun gösterdiği değişimleri en yakından inceleyebildiğiniz süreçlerden biri de lohusalık dönemidir. Lohusalık dönemi, anne ve bebek arasındaki bağın kurulması ve annenin hayatındaki bu yeni döneme alışması için kilit bir dönemdir. Kimi zaman lohusalık döneminde anne adayı çeşitli zorlayıcı durumlarla karşı karşıya da kalabilir. Yazımızın devamında lohusalık dönemine dair bilmeniz gereken her şeyi öğrenebilir, bir lohusa olarak geçireceğiniz değişimlere hazır olabilirsiniz!

Lohusalık Dönemi Hakkında Genel Bilgi

Lohusalık dönemi, doğumdan sonraki altı hafta ile sekiz haftalık dönemi kapsayan sürece verilen addır. Lohusalık dönemi kendi içinde üç aşamaya ayrılır. Bunlar doğumdan sonraki ilk bir saati kapsayan çok erken lohusalık dönemi, doğumdan sonraki ilk bir haftayı kapsayan erken lohusalık dönemi ve doğumdan sonraki yaklaşık 5 haftayı kapsayan geç lohusalık dönemi olarak sıralanabilir. Lohusalık dönemi, anne ve bebek açısından oldukça önemlidir.

Çok Erken Lohusalık Dönemi Hakkında Genel Bilgi

Çok erken lohusalık dönemi doğumdan sonraki bir saati kapsayan bir süreçtir. İlk yirmi dört saat boyunca annenin tansiyonu, nabzı ve ateşi sık sık kontrol edilir. İlk yirmi dört saatte annenin adayının 37,5 dereceyi aşmaması gerekir. Doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde doğum sonrası kanaması yaşanması normaldir, kanamanın rengi ve miktarı ise sağlık görevlileri tarafından kontrol edilmelidir. Bundan sonra ortalama olarak iki saatte bir ped değiştirilmesi önerilir. İlk bir saatte annenin idrara çıkmış olması gerekir. Bu süreçte bol sıvı tüketilmelidir. Aynı zamanda doğumdan sonraki ilk bir saat içinde bebeği emzirmek için girişimde bulunulmuş olması da oldukça önemlidir.

Erken Lohusalık Dönemi Hakkında Genel Bilgi

Erken lohusalık dönemi annenin ve bebeğin hastaneden çıkıp evlerine geldikleri dönemi kapsar. Bu noktada sağlık görevlilerinin anneye rahim masajını nasıl yapacağını, bebeğini nasıl tutup emzireceğini ve lohusalık döneminde karşılaşabileceği durumları açıklamış olması gerekir. Doğumu takip eden dördüncü izlem, erken lohusalık döneminde gerçekleştirilir. Bu süreçte anne ve bebek birbiriyle bağ kurar.

Geç Lohusalık Dönemi Hakkında Genel Bilgi

Geç lohusalık dönemi annenin ve bebeğin birbirine iyiden iyiye alıştığı dönemdir. Bu dönem içerisinde anne ve bebek için doğum sonrası beşinci ve altıncı izlem gerçekleştirilir. Annenin sağlığı bu süreçte büyük oranda normale döner. Annenin vücudu da gebelik öncesi haline dönmeye başlar. Bu süreçte bebek için yapılması gereken tetkikler bulunur. Geç lohusalık döneminde annenin psikolojik durumunda değişimler yaşanabilir. Annenin sağlığı açısından ona destek olunması oldukça önemlidir.

Lohusalık Döneminde Gelişebilecek Sağlık Durumları

Lohusalık dönemi, hem annenin hem de bebeğin sağlığı açısından oldukça hassas bir dönemdir. Anne, enfeksiyon tehditlerine karşı oldukça savunmasız durumdadır. Özellikle üriner ve vajinal enfeksiyonlar, lohusalık döneminde sık karşılaşılan sorunlar arasında yer alır. Bu dönemde enfeksiyonlardan kaçınmak için sık sık ılık duş almaya özen göstermek gerekir. Aynı zamanda tuvalet sonrası temizliğini önden arkaya doğru gerçekleştirmek de anneyi enfeksiyonlardan korumak için önemlidir. Sezaryen doğum söz konusuysa dikişlerin temizliği ve bakımı da özen gösterilmesi gereken noktalar arasında yer alır.

Doğum sonrasında rahmin ve dolayısıyla karnın küçülmesi de gözlemlenen değişimlerdendir. Rutin kontrollerde rahmin durumu doktor tarafından kontrol edilmelidir. Doğumdan sonraki on iki gün içinde rahim, ellendiğinde hissedilemeyecek boyuta gelmiş olmalıdır.

Doğum sonrasında yaşanan kanamalar ve akıntılar da doğaldır ancak kontrol altında tutulmalıdır. Doğum sonrasında açık renkli ve pıhtılı kanamalar sağlık kuruluşuna danışmayı gerektiren kanamalardır. Kanamaların ortalama iki saatte bir ped dolduracak seviyede olması ise normaldir.

Vajinal akıntıların ise yaklaşık sekiz hafta sürer ve koyu kırmızıdan beyaza doğru renk değişimi gösterir. Lohusalık akıntısında pıhtı, kötü koku ya da ilginç kıvam gözlemliyorsanız sağlık kuruluşuna başvurmanız önerilir.

Doğumdan sonraki ilk birkaç haftalık dönemde annenin göğüslerinde şişlik ve ağrı, göğüs uçlarında kızarıklık ve annede ateş gözlemleniyorsa bu duruma “süt ateşi” adı verilir. Bu durum süt kanallarının genişlemesine ve süt üretiminin artmasına bağlıdır. Göğüslerde biriken sütün sağılması sayesinde rahatlama sağlanabilir. Annenin ateşinin düşmemesi ya da ağrıların şiddetlenmesi durumunda sağlık kuruluşuna başvurmanız önerilir.

Lohusalık Döneminde Annenin Psikolojik Durumu

Lohusalık döneminde annenin psikolojisi oldukça hassaslaşabilir. Bu durumun sebebi büyük ölçüde hormonsaldır. Lohusalık döneminde annenin gergin bir ruh haline bürünmesi, alıngan bir hale gelmesi, çaresizlik ve yetersizlik hissine kapılması beklenebilir. Annenin dengesizleşen ruh halinin on beş günden uzun sürmesi durumunda lohusalık depresyonu açığa çıkabilir. Anneyi lohusalık depresyonundan korumak için doğumdan sonra özellikle ilk iki hafta annenin düzgün beslenmesine ve bol bol dinlenmesine dikkat edilmelidir. Bebeğin bakımı konusunda tüm sorumluluk anneye bırakılmamalıdır. Annenin kişisel bakımını sağlaması, sevdiği işlere vakit ayırması; ruh halini düzgün tutma konusunda fazlasıyla yardımcıdır. Bu süreçte annenin “sütüm gelmeyecek mi, bebeğim sarılık geçirecek mi, benim sağlığım kötüleşecek mi” düşüncelerinden uzaklaştırılması, anneye umut verilmesi ve annenin psikolojik olarak desteklenmesi gerekir. Lohusalık depresyonu belirtileri gözlenmeye başladıysa en kısa sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulması ve annenin psikolojik destek almaya başlaması oldukça önemlidir.

Lohusalık Dönemini Sağlıklı ve Mutlu Geçirmek İçin Uygulanabilecek Yöntemler

Lohusalık dönemi, ebeveynlerin ve özellikle annenin hayatındaki bu yeni sürece alışması için oldukça önemli bir süreçtir. Lohusalık döneminde annelerin ve bebeklerin bakımının ihmal edilmemesi gerekir. Lohusalık dönemi, anneler üzerinde olumlu ya da olumsuz çeşitli etkilere yol açabilir. Olumlu etkilerin yarattığı heyecanı doruklarda yaşamak ve olumsuz etkileri azaltmak için uygulanabilecek çeşitli yöntemler mevcuttur.

Lohusalık döneminde anne adaylarının vücutları gebelik öncesi haline dönmeye başlar. Bu süreçte annenin doktor kontrolünde karın korsesi kullanması, hafif egzersizler yaparak vücudunu çalıştırması ve zihnini boşaltması, beslenme düzenine dikkat etmesi oldukça önemlidir. Lohusalık döneminde protein ağırlık bir beslenme düzeni kurmak, vitamin ve mineral takviyesi almak oldukça önemlidir. Bu süreçte anne, gebelikte olduğu gibi çeşitli aşermeler yaşayabilir. Bu isteklerin dikkate alınması ve yerine getirilmesi annenin psikolojisi açısından olumludur.

Lohusalık döneminde annenin bebeğiyle bağ kurabilmesi için uygun ortam oluşturulmalıdır. Anne bebeğiyle baş başa vakit geçirebilmelidir. Aynı zamanda emzirme, anne ve bebek arasındaki bağı geliştirmek için oldukça önemlidir. Lohusalık döneminde sık emzirmek bebek için olduğu kadar anne için de faydalıdır. Emzirme sayesinde rahim hızla sıkılaşır

Lohusalık döneminde annenin dinlenebilmesi oldukça önemlidir. Annenin uyku düzenini koruyabilmesi, sevdiği işlerle ilgilenebilmesi ve özellikle kişisel bakımını gerçekleştirebilmesi gerekir. Günlük olarak ılık bir duş, hoş kokulu aromatik yağların kullanımı gibi küçük ancak etkili yöntemler; annenin ruh halini iyileştirmeye de yardımcı olur.

Her ne kadar “bebeğin kırkı çıkmadan evden çıkılmaz” görüşü yaygın kanı olsa da lohusalık depresyonunu önlemede annenin ihtiyaç duyduğunda ev ortamından uzaklaşması ve sosyalleşmesi oldukça etkin bir yöntemdir. Gerekli sağlık önlemlerini alarak lohusalık döneminde dışarıda küçük yürüyüşler yapmak, anne için oldukça faydalıdır.

Lohusalık Döneminde Uzak Durulması Gereken Davranışlar

Lohusalık dönemi hem anne hem de bebek için hassas bir dönemdir. Bu dönemde annenin ve bebeğin fiziksel ve ruhsal sağlığını korumak için uzak durulması gereken bazı davranışlar bulunur.

Annenin gebelik sırasında aldığı kiloları hızla kaybetmek istemesi doğaldır ancak lohusalık dönemi beslenmeye özen gösterilmesi gereken bir süreçtir. Bu sebeple lohusalık döneminde şok diyetler uygulanmamalıdır. Gebelik döneminde normalden fazla kilo alımı yaşadıysanız ve diyabet hastası bir anneyseniz bir beslenme uzmanı danışmanlığında beslenme programı çıkarmanız önerilir. Lohusalık döneminde ağır egzersiz programı düzenlemekten de kaçınmanız gerekir. Bu durum sağlığınızı olumsuz etkileyebilir.

Lohusalık döneminde hastanede ve evde büyük kalabalıkların bulunması önerilmez. Bu durum anne ve bebeğin sağlığı açısından bir risk olduğu gibi aynı zamanda annenin psikolojisi açısından da olumsuz etkiler oluşturabilir. Lohusalık döneminde anneler süt miktarları, görünüşleri, bebeklerinin sağlığı ve annelik becerileri hakkında oldukça endişelidir. Farklı kişilerin iyi niyetli dahi olsa yaptığı yorumlar, anne adayını yetersizlik hissine sürükleyebilir.

Lohusalık döneminde bebeğin bakımına dair tüm noktaları anneye bırakmaktan kaçınmanız gerekir. Emzirmek hali hazırda anne için oldukça yorucu bir eylemdir. Bu sebeple bebeğin altının değiştirilmesi, temizlenmesi ve uyutulması gibi noktalarda sorumluluğu diğer ebeveyn ya da yardımcı refakatçiler alabilir. Bu sayede anne dinlenebilir ve kendine zaman ayırabilir.

Lohusalık döneminde annelerin ruh hallerinde belirgin değişimler yaşaması normaldir ancak hiçbir noktada kendinizi suçlamayın. Annelik oldukça kişisel bir deneyimdir, sizin için doğru olan bir başkası için yanlış olabilir. Fikrine güvendiğiniz kişilerin desteğini alın, bebeğinizi ve kazandığınız “anne” sıfatını tanımaya çalışın. Göz açıp kapayıncaya kadar geçecek olan bu sürecin tadını çıkarın. Bir anne olarak bebeğiniz için elinizden gelenin en iyisini yapıyor olduğunuzdan şüpheniz olmasın. Yetersizlik hissini yenin! Siz artık bir annesiniz ve minik yavrunuz için her şeyin en iyisini yapacaksınız.

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.