Sezaryen Doğum Hangi Durumlarda Düşünülmelidir?

Bebek sahibi olacağınızın haberini aldıktan sonra yaklaşık kırk haftalık büyülü bir yolculuğa başlarsınız ve bu yolculuk, mucizevi doğum anıyla son bulur. Bu andan itibaren artık bir “anne adayı” değil, “anne” olursunuz. Doğum, bebeğin dış dünyayla buluştuğu ve ebeveynlerine kavuştuğu andır. Doğal yollarla gerçekleşen ve halk arasında “normal doğum” olarak bilinen vajinal doğumun yanı sıra çeşitli durumlarda gerçekleştirilebilen ve anestezi altında tamamlanan sezaryen doğum; iki farklı doğum yöntemidir. Yazımızın devamında sezaryen doğuma dair merak ettiğiniz her şeye ulaşabilirsiniz!

Sezaryen Doğum Nedir?

Doğum şeklinin vajinal mi yoksa sezaryen mi olacağına annenin sağlık koşulları ve tercihi ile bebeğin gelişim durumu doğrultusunda sağlık görevlileri ile birlikte karar verilir. Vajinal doğum, bebeğin doğal yollarla doğum kanalında ilerlemesi ile gerçekleşir. Sezaryen doğumda ise annenin karnında ve rahminde oluşturulan kesiler sayesinde bebek dışarı çıkarılır. Sezaryen doğumda anne üzerinde anestezi kullanılır. Kullanılan anestezi şekline göre sezaryen doğum ikiye ayrılır.

Lokal Anestezi İle Sezaryen Doğum

Doğum anını yaşamak ve bebeğiyle hemen tanışmak isteyen anne adaylarının tercih ettiği anestezi yöntemleri genellikle lokal anestezilerdir. Lokal anestezi ile sezaryen yöntemlerinde anne adayının bilinci ameliyat boyunca açık olur, yalnızca operasyonun uygulanacağı bel altı kısım uyuşturulur. Lokal anestezi yöntemleri kendi içinde üçe ayrılır; bunlar spinal, epidural ve kombine anestezilerdir.

Spinal Anestezi İle Sezaryen Doğum

Spinal anestezi, omur ilik açıklığından yaklaşık dokuz santimetre uzunluğunda bir iğne ile uygulanan lokal anestezi yöntemidir. Spinal anestezinin etki süresi daha hızlıdır. Aynı zamanda spinal anestezi, bel bölgesindeki sinirleri uyuşturarak ağrı hissini yok etmeye yardımcı olur.

Epidural Anestezi İle Sezaryen Doğum

Epidural anestezi, sırt üzerinde epidural bölge olarak da bilinen bir alana uygulanır. Epidural anestezide sırt bölgesine yaklaşık kırk santimetre boyunda bir katater yerleştirilir. Bu katater borunun yaklaşık on santimetresi dışarıda kalır ve anestezi musluğuna bağlanır. Epidural anestezi, anne adayının hissettiği ağrıyı kontrol altına almaya yardımcı olur. Epidural anestezi uygulanan anne adayları operasyon sırasında ağrı ve acı hissetmezler ancak dokunma, baskı uygulama gibi durumları hissedebilirler.

Kombine Spinal – Eridural Anestezi İle Sezaryen Doğum

Kombine spinal- epidural anestezi yöntemi her iki lokal anestezi yönteminin avantajlarını bir arada barındıran bir bölgesel uyuşturma yöntemi olarak özellikle son dönemde sezaryen doğum tercih eden anneler tarafından sıkça kullanılır. Kombine spinal- epidural anestezide spinal anstezi iğnesi ve epidural anestezi katateri birlikte uygulanır. Anne adayının bel altı yaklaşık üç dakika içinde tamamen hissizleşir.

Genel Anestezi ile Sezaryen Doğum

Anne adayının ve bebeğin sağlık durumu ile anne adayının tercihleri doğrultusunda sezaryen doğumda genel anestezi yöntemi de uygulanabilir. Genel anestezi ile sezaryen doğumda anne adayı operasyon sırasında tamamen bilinçsiz halde bulunur. Operasyonun ardından uyandırılan anne adayı, bebeğiyle tanışabilir.

Sezaryen Doğum Hangi Durumlarda Önerilir?

Anne adaylarını heyecanlandıran ve kimi zaman korkutan durumlardan biri, hamilelik serüvenini sonlandıracak olan doğum sürecidir. Doğum şekli anne adayının istekleri ve sağlık görevlilerinin önerileri doğrultusunda belirlenir. Uzmanların önerisi genellikle vajinal doğum gerçekleştirilmesi yönünde olsa da bazı durumlarda sezaryen doğum gerçekleştirilmesi anne adayının ve bebeğin sağlığı açısından daha doğrudur.

Anne Adayının Psikolojik ve Fiziksel Sağlığı Sebebiyle Sezaryen Doğum

Doğum süreci, kişiden kişiye değişiklik gösterebilen bir süreçtir. Kısa süren ve zahmetsiz şekilde tamamlanabilen doğum süreçleri olduğu gibi anne adayını fiziksel ve ruhsal olarak yoran doğum süreçleriyle de karşılaşmak mümkündür. Anne adayının doğum korkusu varsa, ağrı ve acı eşiği düşükse ve doğum süreci anne adayı için psikolojik olarak yıpratıcı bir süreç olacaksa sezaryen doğum düşünülebilir.

Aynı zamanda anne adayının fiziksel sağlığı da normal doğum ve sezaryen doğum arasında seçim yapmak için önemli kriterler arasında yer alır. Aşırı kilolu anne adayları, kronik hastalıklara sahip olan anne adayları, kalp hastalıklarına ve solunum problemlerine sahip anne adayları normal doğum gerçekleştirmek için uygun adaylar olmayabilir.

Anne adayının genital bölgesinde HIV’e bağlı herpes gibi faktörler bulunuyorsa bebeğin sağlığı için vajinal doğum yerine sezaryen doğum tercih edilmesi daha uygundur.

Bebeğin Sağlığının Korunması İçin Sezaryen Doğum

Çoğul gebeliklerde sezaryen doğum; anne adayının ve bebeklerin sağılığının korunması için tercih edilmektedir.

Doğum sırasında bebeğin strese girmesi durumunda bebeğin kalbine aşırı yük binebilir ya da bebekte solunum problemleri baş gösterebilir. Böyle durumlarda bebeğin sağlığını korumak için normal doğum bırakılıp sezaryen doğum hazırlığına başlanabilir.

Tıbbi Gerekliliklerden Ötürü Sezaryen Doğum

Çoğul gebeliklerde bebeklerin gelişim problemlerine sahip olması, bebeklerin vücut bütünlüğünde eksiklik bulunması ya da bebeklerin doğum kilolarının normalin altında olması gibi durumlarda sezaryen doğum zorunlu bir hal alır.

Bebeğin doğum kanalına yerleşmemiş olması da sezaryen doğum gerçekleştirmek için yeterli sebeplerden biridir. Normal doğum için bebeğin anne karnında ters pozisyonda duruyor olması gerekir. Bu sayede doğum sırasında bebeğin önce başı ve ardından gövdesi doğum kanalından çıkabilir. Bebeğin yerleşmemiş olması durumunda normal doğumun ilerleme ihtimali yoktur. Dolayısıyla sezaryen doğum gerçekleştirilir.

Anne adayının rahim ağzı problemleri bulunuyorsa ve plasenta, rahim ağzında gelişim gösteriyorsa bebeği ve anneyi korumak için sezaryen doğum gerçekleştirilebilir.

Anne adayının servikal kanalının doğum için yeterli genişlikte olmaması normal doğumu imkansız kılan durumlar arasında yer alır. Anne adayının kalça kırığı gibi doğum kanalını daraltıcı bir tıbbi geçmişi bulunuyorsa bebek doğum kanalından ilerleyemeyeceği için sezaryen doğum tercih edilir.

Anne adayı daha önce bir sezaryen doğum gerçekleştirdiyse ya da rahim bölgesine kesi atılmasını gerektiren bir operasyon geçmişi varsa rahimde ve servikste yırtılmaların önüne geçmek için sezaryen doğum gerçekleştirilmesi zaruridir.

Doğum Komplikasyonları Sebebiyle Sezaryen Doğum

Doğum, oldukça sıra dışı bir süreçtir ve bu süreçte kimi zaman beklenmeyen durumlarla karşılaşılabilir. Normal doğum sırasında doğum sürecinin ilerlemiyor olması durumunda bebeğin ve annenin hayatını kurtarmak için sezaryen doğum başlatılabilir.

Doğum sırasında göbek kordonunun dolanması, doğum sırasında yaşanan komplikasyonlardan biridir. Bu gibi durumlarda bebeğin hayatını kurtarmak için sezaryen doğuma başlanabilir.

Sezaryen Doğumun Avantajları ve Dezavantajları

Sezaryen doğum kimi zaman anne adaylarının ihtiyaçları doğrultusunda tercih edilirken kimi zaman ise bebeğin sağlığı için tercih edilebilir. Bazı durumlarda tıbbi gereksinimlerden ötürü sezaryen doğum tercih edilirken kimi zaman ise normal doğum sırasında yaşanan komplikasyonlar, sezaryen doğuma başlanmasını zorunlu kılabilir. Sezaryen doğumun tercih edilmesinin sebebi ne olursa olsun, annelerin ve bebeklerin sezaryen doğum sayesinde kazandığı bazı avantajlar bulunur. Bunun yanı sıra sezaryen doğumun getirdiği bazı dezavantajların bulunduğu da göz ardı edilemeyecek bir gerçektir.

Sezaryen Doğumun Avantajları

Anne adaylarının bazılarının doğum korkusu yaşaması oldukça doğaldır. Yaşanan yüksek gerginlik, anne adayının doğum sürecini sekteye uğratabileceği gibi bebeğin ve annenin sağlığını da tehlikeye atabilir. Böyle durumlarda anne adayının doğum sırasında bilinçsiz olması en doğru seçenektir. Sezaryen doğum yapacak olmasına rağmen doğum sürecini takip etmek ve bebeğiyle hemen tanışmak isteyen anne adayları ise lokal anestezi ile sezaryen doğumu tercih edebilir. Bu sayede anne adayı doğum ağrılarını deneyimlemek zorunda kalmazken doğum sürecine vakıf olabilir.

Sezaryen doğum sayesinde normal doğum sırasında yaşanabilecek bebeğin oksijensiz kalması, göbek bağının dolanması gibi riskler en aza indirilir. Bu sayede bebeğin ve anne adayının sağlığı korunabilir.

Aynı zamanda sezaryen doğum; doğum ve sonrasını planlayabilmenize imkan tanır. Sezaryen doğum, sağlık görevlileri ve hekim yönetiminde programlanan bir süreçtir. Operasyon günü ve saati, doğum süreci ve doğum sonrası adımlar detaylı şekilde planlanır. Bu sayede anne adayı yaşayacağı süreç hakkında endişelenmek zorunda kalmaz.

Sezaryen Doğumun Dezavantajları

Sezaryen doğum, lokal ya da genel anestezi altında gerçekleştirilen bir ameliyattır. Operasyon sırasında uygulanan narkozun yaratabileceği yan etkiler, annenin yaşayabileceği dezavantajlar arasında yer alır.

Operasyon sonrasında anne adayının toparlanması ve ayağa kalkması, normal doğuma kıyasla daha uzun süren bir süreçtir. Bu durum da sezaryen doğumun dezavantajları arasında yer alır.

Genellikle normal doğumdan sonraki gün hastaneden çıkış gerçekleştirilebilirken sezaryen doğumda bu süreç üç güne kadar uzayabilir. Dolayısıyla annenin ve bebeğin huzurlu ev ortamına kavuşması daha uzun bir süreç gerektirir.

Sezaryen doğum sonrasında anne adayının dikişlerinin iyileşmesi zaman gerektiren ve kimi zaman ağrılı olabilen bir süreçtir. Bu durum da sezaryen doğumun dezavantajları arasında yer alır.

Sezaryen doğum sonrasında anne adayının vücudunun doğuma adapte olma süresi daha uzun sürebilir. Meme uçlarının belirginleşmesi, sütün gelmesi gibi durumlarda gecikme gözlenebilir. Aynı zamanda normal doğumda anne ve bebek doğumun hemen ardından temas edebilirken genel anesteziyle uygulanan sezaryenlerde bu süreç uzamaktadır.

Yorum Gönderin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.